Urashima Taro Japon halk hikayesi
Urashima Taro Japonya’nın oldukça ünlü halk hikayelerinden biridir. Genellikle çocuklara anlatılan bu hikayede, verilen sözün tutulması aksi takdirde bunun size ağır bir bedel olarak geri dönmesi anlatılmaktadır.
Uzun zaman önce, köyün birinde oldukça iyi kalpli genç bir adam vardır. Bu adamın ismi Urashima Taro’dur. Taro, annesiyle beraber yaşamaktadır. Bir gün sahile balık tutmaya giderken, çocukların bir kaplumbağaya eziyet ettiklerini görür. Çocuklara bunun yanlış bir davranış olduğunu söylese de çocuklar davranışından vazgeçmezler. Bunun üzerine Taro, çocuklara para teklif eder ve kaplumbağayı denize geri bırakır. Yapılan davranış kaplumbağanın hoşuna gider. Bir gün kaplumbağa geri döner ve Taro’ya derki:
“Deniz Krallığının Sarayına hiç gittin mi?”
Daha önce gitmemiş olan Taro’nun ilgisini çeker ve kaplumbağanın arkasına binerek denizin dibine dalarlar. Değişik deniz canlılarının yanından geçerek sarayın kapısına gelir. İçeri girdiğinde güzel bir prenses ile karşılaşır. Oldukça hoşuna giden sarayda güzel yiyecekler ve eğlenceli bir ortam vardır. Zaman hızlıca geçmekte ancak Taro bunun farkına varmamaktadır. Bir gün canının sıkıldığını gören prenses endişeli bir ses ile sorar.
“Neyin var?”
Taro “Anne mi özledim. Uzun zamandır buradayım. O yaşlı bir kadın. Benden başka kimsesi yok. Geri dönmek istiyorum.” der.
Prenses:
“Peki” der ancak bir şartı vardır. Ona bir kutu verir ve yaşadığı yere geri döner.
Ancak döndüğünde bir şeylerin farklı olduğu gözden kaçmamaktadır. Her şey değişmiştir.
“Burada benim evim vardı, annem vardı. Neredeler?” der.
Oradan geçmekte olan bir adamı durdurur ve
“Buradaki eve ne oldu?” diye sorar.
Adam:
“Burada uzun zamandır ev yok. 700 yıldan fazladır.” deyince Taro şaşırıp:
“Annem yok, arkadaşlarım yok hepsi gittiler” der ve anlar ki
“Denizin altında 3 yıl burada 700 yıl oluyor.”
Aklına Prenses’ten aldığı kutu gelir. Acaba içinde ne vardır? Kutuyu açtığı an yaşlı bir adama dönüşür.
Ünlü hikayenin 1918 yapımı 2 dakikalık filmi de vardır. Ve tabii ki güzel bir de şarkısı: