Seppuku(切腹) – Harakiri(腹切り)
Duymaya aşina olduğumuz bir kelimedir harakiri. Bulmaca tabiriyle geleneksel Japon intihar biçimi… Bu geleneksel yöntem elbette bugün kullanılmamaktadır. İmparator Meiji dönemiyle beraber bu yöntem yasaklanmış ama bu intiharın yasaklanması demek değilmiş elbette… İntihar etmek isteyene her ülkede olduğu gibi Japonya’da da bir yasak yok.
Gelelim esas konumuza; seppuku(切腹) kelime anlamı olarak karnı yarmak demektir. Aynı anlamı taşıyan harakiri(腹切り) kelimesindeki fark ise kanjilerin sırasının değişimidir. Bir diğer fark da konuşma dilinde ‘harakiri’ kullanırken ‘seppuku’ samuraylar ve soylular tarafından kullanılan resmi bir terimmiş. Samuray (侍) kelime anlamı olarak hizmet etmek demektir. Bushido (savaşçının yolu) öğretilerine bağlı kalan samuraylara göre en önemli şey sadakattir. Bir savaşta samurayların lideri kaybederse yenilen taraf bushidoya göre seppuku yaparak sahneden çekilir. Ama tabi ki bu yönteme uymak farz değildir. Liderini kaybeden samuray, ronin olarak özgür bir şekilde kendi hayatını yaşayabiliyor. Ancak ronin olmak hoş karşılanan bir şey değil haliyle…
Peki her kafasına esen seppuku yapabilir mi? Hayır, bunun için uygun kişilerin izni olması gerekmekte. Eğer izin olmadan birisi seppuku yaparsa bu da hoş karşılanmayan bir şeymiş efenim 😀 Zaten savaşlarda da kazanan taraf kaybeden tarafın seppuku yapmasına izin verirmiş, eğer izin vermezse bu çok büyük bir aşağılama olarak görülmekteymiş. Savaş durumları dışında bir samuray yolsuzluk, hırsızlık gibi suçlar işlemişse liderinin de uygun görmesi halinde, seppuku yapması istenmekteymiş.
Japonların bu geleneksel intihar ritüeli şöyle işlemekte; öncelikle samuray ya da soylu kişi seppuku yapmadan önce haiku adı verilen bir veda şiiri yazarmış. Bu dünyaya olan son mesajından sonra yıkanmış beyaz yukatasını giyinerek karnını keseceği alana gelirmiş. Daha sonra bu intihar biçimine has kısa bir bıçak ile karın kaslarını keserek oldukça acı verici şekilde iç organlarına kadar ulaşırmış. Bu ritüelde diğer önemli karakter kaishaku adı verilen ve ölüme şahitlik yapan sağdıçtır. Onun görevi ise seppuku yapan kişi cesaretini kanıtladıktan sonra ona daha fazla acı çektirmemek için elindeki kılıçla kafasını keserek gövdesinden ayırmaktır.
Günümüzde seppuku geleneğinin devam etmemesine rağmen Japonya dünyada intihar oranının en yüksek olduğu ülkelerden birisidir. Geleneklerinden gelen bir intihar ritüeline sahip olan bu milletin intihara meyilli olması da doğaldır sanırım. Batılı ülkelerde intihar sebebi depresyonken, Japonya’da sebep utanç ve başarısızlık olmaktaymış. Tabii günümüzde intihar biçimleri de değişmiş. En popüler intihar biçimlerinden birisi tren önüne atlamakmış. Ancak bundan tren şirketleri oldukça rahatsızlarmış. Çünkü herhangi bir intihar durumunda seferler aksamakta ve şirketleri büyük zarar ediyormuş. Bir diğer popüler intihar da otel odasında kendini asmakmış. Özellikle bürokrat kesimin tercih ettiği bu yöntemde oteller mağdur duruma düşmekteymiş. Çünkü Japonya’da oda ücreti otelden ayrılırken ödeniyormuş. 😀
Hal böyleyken gururun, utancın intihar boyutuna ulaştığı bu ülkede insanlar birbirleriyle ilişkilerinde oldukça dikkatliler ve birbirlerine saygılılar… Bir kişi eğer toplum içinde zayıf düşmüş, gururu incinmişse kimse onun üzerine gelmezmiş ve bu dönemi atlatması için onu kendi kendisiyle bırakırlarmış.
Son olarak izlemediyseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye edeceğim ‘Son Samuray’ filminde geçen bir seppuku izleyelim;