Samuraylar
Ne zamandır bu konuda bir yazı yazmak istemiştim ama hep erteledim. Geçenlerde bir forumda birisi konuyu açmış ben de izin alarak paylaşayım dedim. Gayet keyifli bir konu okumanız dileğiyle 🙂
Samuray tanımı eski Japonya da soylu askerler için kullanılırdı. Kelime olarak yine eski Japonca dilinde ‘Saburau’ kelimesinden türetilmiştir.
Samurayların tarihte bu kadar ön planda olmasının başlıca sebebi, toprak kavgası ve bunun ardından gelen savaşlar yüzünden olmuştur. Samuraylar da bu dönemde toprak ve soylu efendileri koruma ve onların savaşçısı olma yolunda gelişmiştir. Samuraylar efendilerine ‘Daimyo’ derler.
Öncelikle samuraylık dönemindeki Japon halk sınıflarına kısaca bakalım:
Efendiler: Soylular ya da toprak büyüklüğüne göre rütbeleri olan toprak sahipleri.
Samuraylar: Asker ve savaşçılar (Daha sonradan köylülerden oluşan bir alt birlikte oluşturulmuştur.)
Demirciler: Kılıç ve silah yapımına çok önem verildiğinden bu kişilere saygı duyulur, bazı ustalar samuraylardan bile üstün görülürdü.
Çiftçiler: Rençberler, ekim dikim işlerine bakan kişiler.
Tüccarlar: Bu insanlar ne kadar varlıklı olurlarsa olsunlar pek iyi gözle bakılmazdı, 19. asra kadar şerefli bile sayılmazlardı.
Kasaplar: Garip gelse de, kasaplık iyi bir insanın yapacağı iş olarak görülmediğinden; günahkârlar, suçlular, toplumdan uzaklaştırılmış ve soyutlanmış kişiler de bu isimle anılırdı.
Roninler: Efendisi olmayan ‘gezgin’ samuraylar. Aslında yukarıdaki gruba girmekle birlikte daha da aşağıda görülmüşlerdir.
Bir samurayın Ronin olması için belli başlı sebepler vardır;
Efendisini gereği gibi koruyamamış olması.
Utanılacak yüz kızartıcı suçlar işlemesi ve seppuku (harakiri) yapmaktan korkması/kaçınması.
Ayrıca efendinin bakabileceği adam sayısı gerekenden fazla olma durumunda, mecburi olarak içlerinden değersiz olanları süreli veya süresiz olarak gönderebilirlerdi.
Yine samuraylar; üstünlüklerini kanıtlamak, kendilerini geliştirmek, yöresel kahramanları ve teknikleri öğrenmek için kendi istekleri ve efendilerinin rızasıyla uzun yolculuklara çıkabiliyorlardı.
Bu yolculuğun mistik bir havası da vardı. Çekilen zorluklardan, atlatılan ölümlerden sonra böyle samuraylara kale komutanlıkları da verildiği görülmüştür. Çünkü yöresel kahramanlara yapılan meydan okumalarda yapılan hatanın sonucu ölümdü ve bu karşılaşmalar gerçek kılıçla yapılıyordu.
Bu şekilde ronin olarak tanınmış en ünlü savaşçı Kensai Miyamoto Musaşi’dir!
Samuraylar, at üstünde, yaya, silahlı, silahsız dövüş konusunda eğitilmişlerdi. Ok da kullanırlardı. Ancak, 13. yüzyılda Moğol savaşları yaşandıktan sonra, Samurayların kılıç kullanımı ağırlık kazandı. Hatta mızrak ve ‘Naginata’ denen ucu kılıç şekilli mızraklar kullanmaya başladılar.
Samuraylar “Bushidō (武士道?)” anlayışını temel almıştır. Buşido, “Savaşçının Yolu” anlamına gelir. Buşido felsefesinde korkunun yeri yoktur. Samuray, ölüm korkusunu yenmiş kişidir. Bu durum ona, dinginlik kazandırır ve efendiye sadakat sağlardı.
9. ve 12. yüzyıllar arasında samuraylar bir sınıf haline geldi. İki adla anılırlardı: Samuray (şövalye), Buşi (savaşçılar). Bu insanların bir kısmı yönetici sınıflara bağlıydılar. Bir kısmı ise para karşılığı savaşırlardı. Samuraylar, efendilerine (Daimyo) bütünüyle bağlıydılar. Hizmetlerinin karşılığında mevki ve arazi alırlardı. Daimyo’lar, Samurayları daha fazla arazi kazanmak ve gücünü arttırmak için kullanırlardı.
Samuray ruhu ve Samurayın 12 yolu:
1. Adım
Uğruna yemin edeceğin bir Daimyo (Feodel lord) bul. Bir samuray için hizmet edeceği bir efendisi olmazsa olmazıdır. Hayatını adayacağı biri olması lazım.
2. Adım
Çalış. Savaş sanatı ve uzak doğu dövüş sanatlarında sınır tanımadan bütün teknikleri öğren. Kendini şiir ve kültürünü mükemmelleştirmeye ada. Gücün nerede ve hangi kuvvetlerde kullanılması gerektiğini öğren.
3. Adım
Bushido’nun 7 erdemini öğren. Gi (Doğruluk), yu (cesaret), jin (cömertlik), rei (saygı), shin (dürüstlük), meiyo (onur) ve chugi (sadakat). Bu erdemleri şekillendirmek için bütün çabanı ortaya koy.
4. Adım
Feodel lorduna yeminini resmi bir seremoni ile yap. Lordun bunun sonunda sana daisho kılıcı verecek ve onu tüm onurla yanında taşıyıp koruman gerek. Uzun kılıca katana, daha küçüğüne ise wakizashi denir.
5. Adım
Lorduna her zaman itaat et! Doğrulukta ona yardım et. Görevin onurun olsun. Bu cümlelerden onu körü körüne takip et anlamı çıkarılmasın. Onun ehr düşüncesini sorgulayabilir ve tartışabilirsin.
6. Adım
Kendini korumaktan aciz olanları koru!
7. Adım
Başkalarına saygı ve kibar davran! Güç kullanman gerektiğinde uygula!
8. Adım
Sade bir yaşam sür aşırı hazzı kontrol altına al! Kazanacağın kişisel ödüller para ile ölçülemez.
9. Adım
Kişisel davranışlarını kontrol altına al, tepkilerinin sana yön vermesini değil senin onu yönlendirmeni sağla!
10. Adım
Başkalarının kılıcına dokunmanıza izin verme! O senin statünü gösterir.
11. Adım
Kararlarını uygulamadan önce düşün! Bir karar aldığında sorgulama ve sonuna kadar uygula!
12. Adım
Kendini ölüm için hazırla. Bu ister bir savaş alanında olsun ister efendin tarafından sana verilen bir ölüm cezası olsun. Her gün bu konu hakkında meditasyonda bulun ve o gün geldiğinde bunu kabullenmekte zorluk çekmeyeceğini göreceksin!
Samurayların iki kılıcı olurdu. Uzun kılıç Daito-Katana, kısa kılıç Shoto-Wakizashi’ydi. Ayrıca Tanto adı verilen bıçaklara sahiptiler. Samuraylar çoğunlukla kılıçlarına isim (Mei) verirler ve onların ruhuna inanırlardı. Çift kılıç taşıma ve kullanmaya Daisho denirdi.
Samurayların günlük kıyafetleri elbette ki Kimono idi ve Kimonoları genellikle ipekten yapılırdı. Kışları ağır kimonolar giyen samuraylar yazları iyi ipekten yapılmış hafif kimonolar giyerlerdi. Kışlık kimonolarını çıkarıp yazlık kimonoları kullanmaya geçtiklerinde törensel bir günleri olurdu. Bu gün dördüncü ayın ilk günü olurdu ki şimdiki hesaplamaya göre Mayısın ilk haftasına denk gelmekteydi.
Kimononun altına peştamal giyilmekte idi ki bunun iki çeşidi bulunmaktaydı. Biri şal gibi olup kaba bir tabirle çocuk bezi gibi bağlanmaktaydı. Diğer çeşidi ise (daha çok zırhın altına giyilen) vücudun ön kısmına giyilen uzun bir parça kumaştır.
Samuraylar Tobi denen çorapları kullanırdı. Bu çorapların baş parmak ile diğer parmaklar arasına denk gelecek bir ayrılımı bulunmaktaydı ki bu ayrım (parmak arası) terlikleri giymeyi kolaylaştırıyordu. Tobi denen çoraplar genellikle her gün giyiliyordu ve renkleri genellikle beyaz oluyordu. Ve bunlar genellikle mevsime göre dikiliyordu.
Yağmurlu günlerde samuraylar da herkes gibi yağmurluk giyiyordu ama onların yağmurlukları hasırdandı.
12. ve 17. yüzyıllar arasında Hitatare stilindeki giyim popülerdi. Sıradan kimonodan farklı olarak Hitatare iki farklı parçadan oluşuyordu.
Samurayların Saç Stilleri
Samuraylar savaşta kullandıkları miğferleri daha rahat giyebilmek amacı ile ‘Chonmage’ denilen bir saç stili uygulamışlardır. Bu saç stilinde saçlarının tepesinden alnına kadar olan kısımlarını tıraş edip geriye kalan saçlarını da tepe düğümü biçiminde toplarlardı. Kimi dönemlerde her samuray tarafından uygulanmasa da Chonmage stili tıpkı kılıçlar gibi samurayların sembolü olmuştu. O zamanlarda eğer zor kullanılarak samurayın tepe düğümü kesilirse bu utanç verici ve gurur kırıcı bir durum olarak değerlendirilirdi. Çünkü tepe düğümü samuraylar için en az kılıçları kadar önem teşkil etmekteydi. Tepe düğümü yapılırken önce uzun olan saçlar geride at kuyruğu şeklinde toplanır. Ardından toplanan saç başın üzerine doğru kıvrılarak tekrar tutturulurdu. Başın üst tarafındaki saçların tıraş edilmesi ise daha çok Edo Dönemi’nde görülmekteydi.
Ve son olarak;
Samuray geleneği, 1876 yılında İmparator Meiji tarafından ortadan kaldırıldı. Kılıç taşıma kanunlarını değiştiren Meiji, Samuraylığı tarihe karıştırdı. Ancak ve ancak imparatorluk ordusunda bazı rütbeli subaylar tören amaçlı kılıçlar taşırdı. 20 yüzyılda kılıç tekrar serbestleşti ancak askeri kullanım dışında sportif gelişim için kullanılmaya başlandı. II. Dünya Savaşı’ndan da hatırlanacağı gibi tüm rütbeliler, hatta kamikaze pilotları da kılıçlıydı. Bushi öğretisinde, hece olarak geçen ‘shi’ ibaresinin aynı zamanda ölüm demek olduğunu hatırlatalım. Yani, bir nevi bushidoka ölüm korkusunu yenmiş kişidir. Bu dönem öncesinde efendisiz kalan samuraylar, yani roninler zamanla ya isyan ederek öldürüldü ya da kılıçlarıyla seppuku/harakiri yaparak intihar ettiler.
Ayrıca benden size tavsiye kör samuray filmini mutlaka izleyin.