One Piece Gerçekten Gerçek! One Piece Ne? İlk Joy Boy kim? Luffy’nin hayali ne?

Bir ihtimal One Piece mangasında aranan o ünlü hazinenin ne olduğunu bulmuş olabilirim. Bir teorim var. Gerisi Spoiler içerir baştan söyleyeyim. Monkey D. Luffy karakterinin aradığı o ünlü One Piece ne? Joy Boy kim?

Videoda anlattım. Elbette aşağıda teorimi ana hatlarıyla görsellerle de anlattım.

One Piece’in rengi, sesi, kokusu, ağırlığı, büyüklüğü, canlı mı, cansız mı vs hakkında bir bilgi yok. Mangada One Piece’i görünce nasıl anlayacağız?

One Piece’ye dair…

One Piece Teorim

One Piece’in ne olduğuna ait teorimi aşağıda ayrıntıları ile anlatacağım. Dileyen arkadaşlarımız aynı anda yukarıdaki videoyu da izleyip aşağıdaki manga görsellerine de bakabilirler. Çok daha anlaşılır olacaktır.

Teorimi adım adım inceleyerek gideceğiz. Bu sebeple çeşitli başlıklara böldüm. Her bir adımın sonunda One Piece’e daha çok yaklaşacağız ve en sonunda ne olduğunu öğreneceğiz.

Bölüm 1: One Piece Dünyası

One Piece dünyası ile gerçek dünya bir birleri ile bağlantılıdır.

One Piece’in ne olduğunu anlamak için One Piece dünyasını doğru anlamamız lazım. İsteyen buna esinlenme desin isterse bağlantı desin sonuç pek de değişmeyecektir. Ben bağlantı diyorum çünkü One Piece teorim bunun üzerine kurulu. Peki nedir bu bağlantılar?

İnsanlar

Bildiğiniz üzere One Piece dünyasında gördüğümüz birçok insan gerçek hayattan alınmıştır. Bu insanlar gerçek hayatta şarkıcı iken One Piece dünyasında korsan, veya bu insanlar gerçek hayatta oyuncuyken One Piece dünyasında amiral olabiliyorlar. Bu karakterlerin bazıları bizzat mangaka tarafından “evet, şu karakteri şu kişiden esinlendim” diyerek açıklanmıştır. Geri kalanını ise kendimiz pek ala benzetebiliriz. Aşağıda One Piece dünyasında yer alan ve gerçek hayatta benzeyen bazı karakterleri görüyoruz.

Mekanlar

Sadece insanlarla kalsa gene iyi. Biz One Piece dünyasında gerçek hayattaki birçok yeri de görüyoruz. Aşağıda bazılarına bakalım. Elbette benim aşağıya eklemediğim çok fazla yer de var. Ama bu kadarı yeterli. Seri bitene kadar da başka yerlerin seriye ekleneceği son derece açık. Kim bilir belki Raftel adası da dünyadaki bir yere benziyordur?

Dünya’dan alınan diğer şeyler

Asya veya Afrika ülkelerinden gelenlere karşı yapılan ırkçılık balık adamlar üzerinden işlenmiş. Uçan Hollandalı, Kabuki, Kraken gibi şeyleri de One Piece’de görebiliyoruz. One Piece’de de travestiler, eşcinseller, kendi cinsiyetini kabul etmeyenler, cinsiyet değiştirenler de var. Elbette One Piece’e özgü olan şeyler de var. Şeytan meyveleri, lanetli kılıçlar, farklı ırklar, farklı iklimler, haki, geleceği görenler gibi. Bunlar da One Piece’in senaryosunu oluşturuyor.

İyi de ne var bunda? One Piece’de 1000lerce karakter 1000lerce olay var. Devasa bir evrenden bahsediyoruz. Tüm bunlara rağmen One Piece’de 1 tane istisna var: Ryuma

Ryuma’nın gizemi

Bir düşünelim 1000lerce karakter tasarlayan mangaka, ne hikmetse Ryuma karakterini seriye dışarıdan dahil etmiş. Bilmeyenler için söyleyelim. Ryuma karakteri normalde Monster adı verilen başka bir manganın ana karakteridir. Orada bir ejderhayı öldürüyor. Daha sonrasında biz Ryuma karakterini One Piece’de gördük. O dönem birisi mangaka Oda’ya “Bu Ryuma, Monster mangasındaki Ryuma mı?” diye sormuş. Oda da bunu onaylamış. Şimdi aklımızda tek bir soru var. Neden? 1000lerce karakter oluşturan mangaka ne oldu da Ryuma’yı One Piece serisine dahil etti? Yani gidip yep yeni bir karakter tasarlayıp hiç Ryuma’yı dahil etmeyebilirdi. Ama bunu yapmadı.

Daha önce tasarladığı ve kendi evreninde kendi zamanının en güçlü kılıç ustası ve aynı zamanda en güçlü kişisi olan Ryuma’yı One Piece serisine dahil etmekteki amaç neydi?

Buraya Dikkat!

Yukarıdaki soru aklınızda dursun. Bunu daha sonra One Piece’e bağlayacağım. Şimdi ikinci bölüme geçelim.

Bölüm 2: One Piece hikayesinde Shanks’in Bahsi

Shanks ne konuda bahse girdi?

Shanks 1 yıl kadar Luffy’nin bulunduğu yerde kaldı. Burada daha velet olan Luffy ile tanıştı. Luffy denen velet Shanks’in tayfasına katılıp korsan olmak isteyen birisiydi. Üstelik Roger gibi konuşuyordu. One Piece’i bulacağım, korsanlar kralı olacağım, senden daha güçlü bir tayfa kuracağım bile demişti. Tüm bunlar elbette Shanks’te Luffy’e karşı bir ilgi oluşturdu. Ama gerçekte böyle miydi? Zira One Piece’de birçok karakter One Piece’i arıyor zaten. Birçok kişi korsanlar kralı olmak istiyor. Şuan bile Kid ve Law yola koyuldular. Yani Shanks, Luffy gibi belki 100lerce çocuk bulabilirdi. Ama ne oldu da Shanks, gitti Luffy’i kurtarmak için kolunu feda etti?

Elbette biz biliyoruz ki, normalde Shanks kolunu kaybetmeyecekti. Editör daha dramatik olsun diye böyle bir istekte bulunduğu için mangaka böyle bir sahne çizdi. Çizdi elbette ama senaryo da buna göre ilerledi. Mesela Mihawk ile konuşmasında Mihawk tek kollu bir adamla düello yapmayacağını söyledi. Beyazsakalla olan konuşmasında, Beyazsakal ne tür bir düşmana kolunu kaptırdın diye sordu. Yani senaryo da buna göre ilerledi. Shanks de Beyazsakala kolunu bir bahse yatırdığını söyledi?

Bizler bu bahsi hep Luffy korsanlar kralı olacak One Piece’yi bulacak, Shanks bu bahisten bahsediyor olarak yorumlamıştık. Gerçekten mi? Düşünelim. Beyazsakal o dönem hayatta. Kaido hayatta. Bigmom hayatta. Bir dünya korsan var. Beyazsakal, One Piece’e en yakın kişi olarak görülüyor. Shanks ise gidiyor sanki bunlar yokmuş gibi daha velet olan hala süt içen bir çocuk One Piece’i bulabilir diye kolunu feda ediyor? Bu çok saçma. Bu One Piece nasıl bir şey ki kolunu feda ediyorsun? One Piece’i bulsa veya korsanla kralı olsa ne olacak? Ne olacaktı ki bu kadar önemli gördü de kolunu feda etti? Luffy için mi kolunu feda etti? Bir çocuk için mi? Hayır. Görünenden başka bir şey var işin içinde. Gelin anlatayım.

Biliyorsunuz ki Luffy’nin meyvesi aslında lastik meyvesi değilmiş. Kendisi aslında Güneş Tanrısı Nika meyvesini yemiş bir zoanmış. Aşağıda kendisini görüyorsunuz. Luffy, Kaido ile olan dövüşünde öldü ve yeniden dirildi. Bu sırada da meyvesini uyandırdı ve saçları falan beyaza dönüşen bir zoan dönüşümü geçiriyor. Luffy meyve uyandırmış haline Gear 5 diyor. Biz okuyucalar ise Nika diyoruz. Luffy’nin bu uyanış hali aynı zamanda onun Joy Boy olduğunu bize gösterdi.

Luffy’nin meyve uyanışına yazının devamında değineceğim. Şuan derdimiz Shanks. Benim iddiam şu şekilde. Shanks Joy Boy’un nika meyvesi yediğini öğrenmişti. Tayfasından bile bunu gizlemiş olabilir. Çünkü tayfası meyveye lastik meyvesi diyordu. Bir ihtimal hepsi biliyor ve kimse anlamasın diye de lastik meyvesi demiş olabilirler. Ama konu bu değil. Bunca yıldır sabırla bekleyen Shanks neden harekete geçti? Çünkü Luffy, Joy boy olarak dirildi ve aranıyor posterinde bu gözüküyor. Shanks bunu gördü ve Joy Boy’un dirildiğini anladı. Aşağıda görüyorsunuz.

Çünkü Shanks, One Piece’i bulacak kişinin bir gün Wano’yu da kurtaracak olan Joy Boy olduğunu biliyordu. Shanks meyveyi yemedi. Çünkü kendisinin her şeyin sesini duyma gücü yoktu. Meyve sahibini seçermiş. Nika meyvesi luffy’i seçtiğine göre bir ihtimal ileride Luffy’de her şeyin sesini duyma gücü çıkabilirdi. İşte Shanks tüm bu sebeplerden dolayı kolunu bir bahse yatırdığını söyledi. Ama esas sebep bu değil. Roger, son adaya gittiğinde erken geldiklerini fark etti. Keşke Joy Boy döneminde yaşasaydım dedi. One Piece’i bulmak için Nika şart değil. Roger, Nika olmadan buldu. Konu o değil. Konu doğru zamanda doğru kişi tarafından bulunmasıydı. Roger her ne öğrendiyse One Piece’i bulduktan sonra bir şey olacağını öğrendi. Ama bulması gereken kişi henüz hayatta değildi. Bu yüzden çocuk yapmaya karar verdi. Yani Shanks de gidip One Piece’i bulsa bir şey ifade etmez. Çünkü bulması gereken kişi o değil. Shanks bunu biliyor. Çünkü Roger, son adaya gittiğinde Joy Boy olarak gelecek kişinin henüz doğmadığını öğrendi. Bu yüzden çocuk yapmaya karar verdi. Shanks de bunu bildiği için nika meyvesini yemedi. Yıllar sonra Shanks kocaman adam oldu ve Luffy ile tanıştı. Luffy’nin Joy Boy’un geleceği dönemde doğmuştu. Zaten Roger’ın oğlu Ace ile beraber büyüdüler. Shanks kendisinin Joy Boy olmadığını biliyordu. Bu yüzden meyveyi yemedi. Meyveyi Luffy yediği için ve Luffy’nin One Piece’i bulmak istediği, korsan olmak istediği gibi şeyler de ortada olunca kolunu bahse yatırdı. Fakat bu bahisteki kişi Luffy değil. Nika.

Eğer ben ve luffy aynı anda denize düşseydik. Nika meyvesini ben yemiş olsaydım. Shanks’in ise Luffy ve ben arasında seçim yapıp sadece birimizi kurtarma şansı olsaydı kesinlikle beni kurtarırdı. Çünkü ben Nika’yı yedim.

Buraya Dikkat!

Shanks, Luffy’nin aranıyor posterinde dönüşüm geçirdiğini gördü. Böylece Joy Boyun geldiğini anladı. Yani One Piece doğru zamanda doğru kişi tarafından artık bulunabilirdi. Shanks bu yüzden şimdi harekete geçti. Yani Shanks’i durduran şey Kaido, Bigmom veya Beyazsakal değil. Shanks harekete geçmek için Joy Boyu bekledi. Peki sonra ne yaptı? Cevap aşağıda. Sağ koluna artık One Piece için harekete geçme vakti geldi dedi. Çünkü Joy Boy geldi. İyi de One Piece’i önemli kılan ne ki?

İyi hoş daha kol konusu ne oldu?

Shanks eğer Luffy’i kurtarmasaydı Nika meyvesi kim bilir kaç yıl sonra ortaya çıkacak ve kim bilir kimin eline geçecekti. Shanks bu şansı tepemezdi. Bu yüzden Nika’yı kurtarmak zorundaydı. Aksi halde bir daha bu meyveyi bulamayabilirdi. Biliyoruz ki Shanks meyveyi bir gemiden Who’s Who’nun gözetimindeyken çalmıştı. Demem o ki Shanks her şeyi biliyor. Belki de Roger anlatmıştır ha?

Bölüm 3: One Piece mangasında Toki

Toki geleceği nereden biliyordu?

Toki diye bir kadın 100lerce yıl önceden zamanda atlaya atlaya Oden’in yaşadığı döneme geliyor. Geleceğe gitme imkanı veren meyvesi sayesinde bunu yapıyor. Fakat meyvesi geçmişe göndermiyor. Bu kadın Oden ile tanışıyor onunla seyahat ediyor. Bu aşamaya kadar hiçbir yerde kehanet göstermek, gelecek hakkında bilgi vermek gibi yetenekleri yok. Ne hikmetse Wano’ya döndükten sonra Oden de yanına gelince kehanetlerden bahsediyor. İyi de nasıl?

Yukarıdaki resimde Oden, Toki’ye 20 yıl sonraya gitmesini söylüyor. Çünkü Oden, Raftele gitti. One Piece’in ne olduğunu biliyor. Kayıp yüzyılı biliyor. 800 yılı biliyor. Joy Boy’u biliyor. Oden her şeyi biliyor. Her şeyi de günlüğüne yazmıştı. Oden tüm bu gelecekte olanları nereden biliyor? Balık adam adasındaki kehanetler gösteren kız bu seviyede bir netlikte geleceği bildirmiyordu. Raftel’e gittikten sonra Oden günlüğüne her şeyi yazmıştı. Elbette karısı Toki, Oden’in seyahatini merak ediyordur. Onun günlüğünü mutlaka okumuş olmalı. Çünkü Yamato günlüğü okudu ve günlükteki bazı sayfaların eksik olduğunu gördü. Bunları Oden yırtmış olamaz. Eğer Oden yırttıysa bile karısına söyledi ve sonrasında burada yazılanlar Kaido’nun eline geçmesin diye yırttılar. Şimdi bakalım elimizde ne var. Yamato ve Momonosuke günlüğü okudular. İkisi de Luffy’nin One Piece’i aradığını bildikleri halde Luffy’e bir şey demediler. Robin tarihi arıyor. Ona da bahsetmediler. Çünkü bilmiyorlar. Günlükteki eksik sayfalarda One Piece ve tarih vardı. Bu yüzden onlar da bunları öğrenemediği için kimseye bir şey diyemediler. Toki ve Oden ise geleceği çok iyi biliyorlardı. Muhtemelen de onlardan başka bilen yoktu.

Öyleyse Raftel’de ne vardı da One Piece nasıl bir şeydi ki gelecekte onlara ne olacağını söyledi.

Çok Önemli!

Bakın One Piece’i gören Roger ve tayfası gerçeği öğrendiler ve kahkalar attılar. 20 yıl sonra olacakları öğrendiler. One Piece gelecek hakkında bilgi veren bir hikaye. Çünkü Roger buna komik bir hikaye dedi ve adaya da o yüzden gülünç masalı dedi.

Gelelim bir diğer duruma.

Oden, Kaido ile dövüşene kadar son derece ciddi ve hırslıydı. Fakat yenildikten sonra hem o hem de gerçeği bilen Toki son derece geri çekilmiş gibiydiler. Oden “benim sınırım buraya kadar” diyerek aslında kendi gücünü kast etmedi. Hem hapse atıldı hem de elleri bağlanarak eli kolu bağlandı. Oden öleceğini de biliyordu. Bu yüzden de haşlanmak için doğdum dedi. Oden, Kaidoya yenileceğini ve haşlanarak öleceğini de biliyordu. Oden, Joy Boy’un gelip Wano’nun sınırlarının açılacağını biliyordu. Ama bunun 20 yıl sonra olacağını düşünüyordu. Joy Boy’un gelip Kaido’yu indireceğine dair bir şey bilmiyordu muhtemelen. O yüzden gitti Kaido ile savaştı ve yenildi. Gelecekte olacakları bildiği halde bunu yaptı. Sonuç olarak yenildi. Geleceği değiştiremeyeceğini anladı. Bu yüzden benim sınırım buraya kadar dedi. Konuyu ileride açıklayacağım. Burası şimdilik gizemli kalsın.

Bölüm 4: Toon Force

Luffy’nin çizgi gücü

Biliyorsunuz ki Luffy, çatı dövüşünde Kaido tarafından öldürüldü. Sonrasında meyvesi uyandı ve dirildi. Dirildiği zaman da malum büyük fil kendisi için Joy Boy geldi dedi. Aşağıda görelim.

Yukarıdaki resimde Luffy’nin meyvesini uyandırma anını görüyoruz. Bu aşamadan sonra çok garip şeyler oldu. Meğersem Luffy lastik meyvesi yememiş. Hito hito no mi model Nika adında bir meyve yemiş. Nika Güneş Tanrısı olarak bilinen biriymiş. Meyve de zoanmış. Nika’nın bedeni lastik olduğu için Luffy’nin bedeni de lastikmiş. E ne var bunda? Mangaka Wano için One Piece’e dair ipuçları var demişti. Birisi Toki’ydi. Yukarıda anlattım. Bir diğeri Joy Boy. Luffy meyveyi uyandırdıktan sonra inanılmaz esneklik kazandı. En yukarıda dev Luffy’nin resmini koydum. Kocaman oluyor. O kadar büyük ki, Kaido ile ip bile atlıyor. Aşağıda görüyorsunuz.

Bu aşamada garip şeyler gördük. Luffy tıpkı bir çizgi film karakteri gibi davranıyordu. Havada koşunca ateş çıkıyordu, vurduğu zaman düşmanın dili dışarı çıkıyor kafasında yıldızlar dönüyordu. İnsanlar gözleri yuvasından çıkıyordu. En önemli şeyi Kaido bize söyledi. Karikatür kitaplarından çıkmış gibisin. Gibi mi?

Peki ya Luffy gerçekten de bir çizgi karakterse?

En büyük ipucu!

Kaido’nun bu cümlesi bizim için çok önemli. Birazdan One Piece’in ne olduğunu hepiniz anlayacaksınız. Çok az kaldı. Okumaya devam edin :)

Bölüm 5: Boyutlar

Luffy’nin ziyaret ettiği boyutlar

Seride benim hatırladığım kadarıyla bir boyut açan herkesin boyutuna Luffy girdi ve çıktı. Blueno’nun kapısından içeri girdi. Brûlée’nin ayna dünyasına girdi. Mont-d’Or’ın kitabına girdi. Hepsinden de çıktı.

Bu kadar boyuta girip çıkan Luffy hiç demedi ki “acaba benim yaşadığım şu hayat da başka bir şeyin içinde olabilir mi?“

Sadede gelelim artık.

Luffy hiç demedi ki “ya benim One Piece’i aradığım bu dünya da başka bir boyutta ise, ya bizim de bir üst boyutumuz var ve biz onu bilmiyorsak?”

Muhtemelen bunu son adada fark edecek. Artık sonra yaklaştık. Artık her şeyi bir Joy Boy’a bağlayacağım ama az daha sabır.

Bölüm 6: Sahneler ve silüetler

Luffy’nin elleri ve sık görülen silüetler

One Piece okuyan herkes çok iyi bilir ki bu seri silüetlerle doludur. Önce bir karakterin adı ortaya atılır. Veya atılmasına gerek yok bir karakter sahneye giriş yapacaktır. Önce onu silüet olarak görürüz. Aşağıda Oden’in silüetlerini görüyorsunuz. Evet, Oden’i net gösterene kadar bir dünya silüetini gördük. Gerçekten One Piece’de o kadar çok silüet var ki insan bir süre sonra ne gereği var diyor.

Peki ama neden? Luffy en son Raftel’e gidecek savaş bitince orada gökyüzünde bir ses duyacak. Lastik olduğu için kolunu uzatacak ve o kişiyi yanına çekecek. O kişiyi de silüet olarak göreceğiz. Luffy ona kim olduğunu soracak.

Luffy’nin yanına çekeceği kişi kim?

Silüetlerin efendisi.

Birazdan aklınızdaki tüm sorulara cevap vereceğim. Az merak etmek iyidir. Gelelim sahnelere. Bu sahneler bize Luffy’nin gücünün neden lastik olduğunu açıklıyor. Çünkü çok uyumlu. Evet aslında serinin birçok yerinde biz aşağıdakine benzer sahneler gördük. Luffy kolunu manganın dışına doğru uzatıyor. Aşağıda da One Piece’i elinde tutuyor. Buradaki Luffy aslında… :)

Yukarıdakine benzeyen sahneler çokça var mangada. Yani Luffy sürekli elini bize doğru uzatıyor. Sanki kağıttan dışarı çıkacak gibi. Öyleyse gelin One Piece’nin ne olduğunu açıklayalım.

Bölüm 7: Duvarlar

Duvarları yıkmak ne demek?

Çizgi roman, çizgi film, sinema, tiyatro gibi şeylerde 4. duvarı kırmak denen bir şey vardır. Luffy 4. duvarı kırarak kendisinin bir manga karakteri olduğunu öğrenecek. Yani Luffy kendisinin aslında gerçekte var olmadığını bir üst boyut olan bizim gerçek dünyamızı fark edecek. Boyutları boşuna anlatmadım. Her şeyin alt yapısı çoktan var. Sadece Luffy bunu hiç düşünmedi. Peki nasıl fark edecek? Bunu da muhtemelen her şeyin sesini duyma gücü ve Nika sayesinde yapacak. Her şeyin sesini duyma gücü sayesinde mangakanın sesini duyacak. Nika’nın özgür olmak istediği şey de aslında bu. Nika o kadar özgür olacak ki, kendisinin bir manga karakteri olduğunu da anlayacak. İşte o zaman soracak. Bu manganın adı ne? One Piece! Yani, Luffy’nin başında beri aradığı One Piece, bizim gerçek hayatta elimizde tuttuğumuz, kitapçılardan satın aldığımız One Piece mangasının ta kendisi.

Gelelim Ryuma’ya. Ryuma’nın yaptığı şeye 5. duvarı kırmak denir. Yani Ryuma kendi mangasından çıktı geldi ve One Piece dünyasında kendisini oynuyor. İşte buna 5. duvarı kırmak denir. Aslında mangaka bize ipuçlarını vermiş. 5. duvarın kırıldığı, çizgi film gücünün olduğu bir yerde 4. duvar neden kırılmasın? Aşağıya bir tane One Piece koyayım :D 25 yıldır elimizde tutuyoruz. Rafımızda duruyor. Adam resmen ağacı ormanda saklamış :) Yıllardır elimizde One Piece var. Üzerinde bile One Piece yazıyor. Biz ise One Piece ne acaba diyoruz :)

Tabii ki de Roger ve tayfası Raftel’de Joy Boy’un hazinesini buldular. O hazine ise One Piece mangasıydı. Aldılar ve hikayeyi okuyup güldüler. Hikayede gelmiş geçmiş bilmeleri gereken her şey vardı. Oden de bu sayede geleceği öğrendi. Tabii ki de mangaka onlara her şeyi çok açık yazmadı belki de. İyi de ilk Joy Boy kim? Luffy’nin yanına çektiği o adam kim? Hadi bitirelim.

Ama önce Beyazsakal ne demişti marinefordda? One Piece Gerçek! Evet gerçek tabii ki. Elimizde tutuyoruz zaten.

Bölüm 8: Joy Boy

Joy Boy kim?

Luffy’nin gökyüzünden tutup yanına çektiği kişi Joy Boy’un ta kendisi. Yazının en başında size demiştim ki One Piece gerçek hayatla ilişkili. Eiichiro Oda yani mangaka seriye Dünya’dan ne görse aktarmış. Peki, One Piece dünyasında One Piece kimin hazinesi? Joy Boy’un hazinesi. Peki gerçek hayatta One Piece kimin? Eiichiro Oda’nın. Oda’nın tüm şöhreti, zenginliği ve gücü One Piece kaynaklı. One Piece, Eiichiro Oda’nın en büyük hazinesi. E bu adam kendisini seriye dahil ederse kim olarak eder? Bildiniz Joy Boy olarak. Yani Luffy’nin 4. duvarı kırıp yanına çekeceği o adam Eiichiro Oda’nın ta kendisi olacak. İşte size bir silüet daha. Çünkü Luffy, adamı yanına çekecek ve sen kimsin diyecek. Biz gene bir silüet göreceğiz. 1 hafta sonra yeni bölüm yayınlanacak ve o da nesi. Adam kendisini çizmiş. Böylece ne olmuş olacak? Luffy 4. duvarı kırmış, Eiichiro Oda ise tüm serinin sahibi olarak kendisini seriyi koyarak 5. duvarı kırmış olacak. Elbette kendi tipinde çizmeye de bilir. Ama ben öyle yapacağına inanıyorum. İşte bu aşamada Luffy tüm denizlerin en özgür insanı olacak. Çünkü o kadar özgür ki, kendisini oluşturan adamla bile tanıştı. İyi de nasıl? Nika meyvesinin gücünün sınırı hayali kadar. Hayal kurduğu her şeyi yapabilir. Yanına çekmek istemesi yeterli.

Biliyorsunuz ki One Piece kral haki çarpışmasında bazen gökyüzü yarılıyor. İyi hoş da o gökyüzü yarıldığında aradan geçsek karşı tarafta ne var? İşte orada bizim dünyamız var. Yani o yarılma ile Luffy o boyutu açacak ve mangakayı duyacaktır. İşte o zaman her şeyin sesini duyma gücü ile “oradan bir ses geliyor” deyip elini uzatacak ve mangakayı yakasından tuttuğu gibi yanına çekecek.

Şimdi aklımızdaki sorulara cevaplar verelim.

Ryuma’nın gizemi ne?

Seride biliyorsunuz ki her kaptanın bir de sağ kolu var. En güçlülerinin sağ kolları hep kılıç ustası. Beyazsakalın tayfasındaki en güçlü adam Odendi. Roger’ın Ray’ı vardı. Luffy’nin sie Zoro’su. E ben Joy Boy olarak seriye gireceksem o zamana kadar yazdığım en güçlü adam olan Ryuma’yı kendime sağ kol yaparım tabii ki de.

Roger neden ben ölmeyeceğim dedi?

Adam çizgi karakter olduğunu öğrendi. Ama bunu hissedemedi. Bunu ancak Luffy hissedebilir. Çünkü Nika meyvesi buna imkan veriyor. Roger ölemezdi. Çünkü aslında zaten var değildi. Tekrar çizildiğinde tekrar var olacaktı. Doğal olarak ölmesi teknik olarak imkansız. Ayrıca bir ihtimal Raftel’de kendi iradesinin bir çocuğa aktarılacağını okumuş olabilir. Bu sayede irade olarak yaşayacağına inanmış da olabilir.

Roger neden kahkaha attı?

Roger ve tayfası aslında bize güldüler. 25 yıldır elimizde One Piece var. Okuyoruz, tartışıyoruz, animesine bakıyoruz, filmlerine gidiyoruz ama hala One Piece ne diyoruz. Düşünsenize elinizde One Piece var. Eiichiro Oda imza günü yapmış. Gidiyorsunuz imzalatıyorsunuz ve ona One Piece ne diyorsunuz. Adam size imzalayıp geri veriyor :D Ben Oda olsam eve güdünce kahkalarla gülerim. Zaten ben de ilk fark ettiğimde gözlerim yaşarana kadar güldüm. Yahu düşünün. One Piece’in ne olduğunu nasıl anlayacaksınız? Mangada üzerinde One Piece yazan bir kağıt mı görmeyi bekliyorsunuz? Oysaki üzerinde yazıyor. Hem de gerçekten yazıyor :D Dünya tarihinde muhtemelen ilk kez manga karakterleri kendi okuyucularına güldüler. Hem de öyle böyle değil. Büyük rezalet :D

Luffy’nin hayali ne?

Luffy’nin hayali tanrıyla konuşmak. Luffy’i var eden kişi ise mangaka. Luffy 4. duvarı kırarak Eiichiro Oda ile konuşacak. Böylece en büyük hayalini gerçekleştirmiş olacak. Çünkü 4. duvarı kırması buna imkan veriyor. Luffy’nin hayalini tayfadakiler duyduğunda hepsi imkansız böyle bir şey tepkisi vermişti. Zoro zaten tanrıya inanmıyor :D

Yukarıda Luffy’nin hayalini açıklaması sonrasında verilen tepkileri görüyorsunuz. Olacak iş değil gibi. Hatta çocukça bulanlar var.

Shanks neden kolunu bir bahse yatırdığını söyledi?

Shanks de muhtemelen tanrı ile konuşmak istiyor olabilir. Bunun tek yolu da Joy Boy’un One Piece’i bulması. Kendisi de Roger da Joy Boy’un tanrı ile konuşacağını biliyor olabilir. Hatta Roger’ın da hayali bu olabilir. Ama Roger Nika olmadığı için bu hayali gerçekleşemedi. Shanks, Luffy’nin hayalini duyduğunda çok gülmüş. Belki de aynı hayale sahip olduğu içindir. Bu yüzden Nika’nın kaybolmasına izin veremezdi diye düşünüyorum. Tabi bu kısım tutmasa da olur.

Rayleigh neden Ace’i kurtarmaya gitmedi?

Neden gitsin? Her şeyin farkında. Bir daha çizildiğinde bir daha var olacağını biliyor. Sadece çizildiğinde Rayleigh’in bundan haberi olmayacak. Wb öldüğünde ağladı. Çünkü serinin sonuna geldiğimizin farkındaydı.

Luffy, neden lastik?

Çünkü cuk oturmuş bu güç. Düşünsenize sürekli birilerini ışınlayarak yanına çekse etkisi nasıl olurdu? Pek etkili olmazdı değil mi? Ama sürekli manga kağıdının dışına çıkacakmış gibi uzanan bir el çok daha etkili? Ve resmen ben bir gün bunu zaten yapacağım gibi durmuyor mu?

One Piece’nin adı neden One Piece?

Luffy, One Piece’in nesi? One Piece’in One Piece’si. One Piece ne demek? Bir parça demek. Yani Luffy One Piece’nin bir parçası. Zoro da bir parçası. Sanji de diğerleri de. Adalar da kılıçlar da şeytan meyveleri de. Hepsi One Piece’nin bir parçası. Hepsi birleşince gene One Piece oluyor. Çünkü One Piece bir hikaye. Bir hikaye de bir parça değil midir.

One Piece adını kim verdi?

Roger, son daya gitti. Bunun öğrenen insanlar ona korsanlar kralı dedi. Mantıklı bir isim verdiler. Roger, One Piece’yi öğrendikten sonra komik bir hikaye dedi ve adaya Laugh Tale adını verdi. Yani Gülünç Masalı. Mantıklı. İyi hoş da kimse One Piece’nin neye benzediğini bilmiyor. Kimse One Piece’nin rengini, büyüklüğünü, ağırlığını, sesini, kokusunu bilmiyor. Ama insanlar bu son adadaki hazineye One Piece dediler. Neden? Ya buna Roger isim verdi ve insanlar öyle bildi. Ya da Morgan adlı gazeteci bir şeyler biliyordu ve manipüle etmek için gazetelerde insanlar o hazineye One Piece dediler diye haber yaptı. İnsanlar arasında böyle yayıldı. Belki de Roger son adadan tek parça döndü diye One Piece demişlerdir kim bilir. Bunu da ileride öğreneceğiz.

Yazıyı hızlıca yazdığım için videoda değindiğim ama burada değinmediğim çok şey var. O yüzden mutlaka videoyu da izlemenizi öneririm.