Japonya’nın İnancı | Şintoizm ve Budizm farkı nedir?
Daha öncesinde Şintoizm‘i ve Budizm‘i iki farklı yazı olarak paylaşmıştık. Bu yazıya geçmeden önce okumanızı tavsiye ederim.
Japonya’nın en yaygın iki dinini araştırdığımızda karşımıza Şintoizm ve Budizm çıkıyor. İkisi de temelde semavi dinlere değil de bir hayat felsefesine dayandığı için detayları gözden kaçabiliyor. Peki nedir bu farklılıklar? Gelin bakalım.
İlk ve en belirgin fark bu dinlerin kökenleri. Şintoizm, Japonya’nın yerel dinidir. Tarih öncesi Japon toplumunda ortaya çıkmıştır ve gelenekleri de buna uygun şekilde konulmuştur. Budizm ise Hindistan’da MÖ 6. yüzyılda ortaya çıkmış bir din ve felsefe sistemidir. Budizm, oldukça hızlı yayılarak MÖ 6. yüzyılda Hindistan’dan Çin’e ve ardından Japonya’ya yayılmıştır.
Dinlerin yapı taşı olan tanrı inancı Şintoizm ve Budizm’de ayrışır. Şintoizm’de tanrıya “kami” denir ve ibadetlerinde doğa ruhları, tanrılar ve ataların tapılmasına odaklanır. Şinto tapınakları, genellikle doğal güzelliklerle çevrili ve tanrıların ikamet ettiği yerler olarak görülür. Budizm ise, Siddhartha Gautama veya hepimizin bildiği adıyla Buda’nın öğretileri etrafında şekillenmiş bir sistemdir. Budizm’de tanrı inancı yoktur. Bunun yerine Buda’nın öğretilerine (Dharma) odaklanır. Meditasyonlarda ise zihinsel kontrol, yoğun odak hali için “samadhi” terimi, doğanın ve evrendeki her şeyin iç yüzünü düşünme haline ise “vipassana” terimi kullanılır.
Reenkarnasyon ve Nirvana: Budizm, reenkarnasyon ve samsara (doğum ve ölüm döngüsü) gibi kavramları içerir. Bu olaylar hayatın bir gerçeğidir. Budizme göre, kişinin kurtuluşu Nirvana’ya, yani karma döngüsünden kurtuluşa ulaşmaktır. Aradaki bu büyük fark, yaşam amacını kökünden etkileyen bir etkendir. Budizm bu döngüyü sonlandırmayı hedeflemişken, Şintoizmde ise, reenkarnasyon veya kurtuluş gibi kavramlar önemli değildir. Şintoizm daha çok bu dünyadaki barış, uyum ve doğa ile uyum içinde yaşama üzerine odaklanır.
Şintoizm, çeşitli ritüeller, festivaller ve adaklarla doludur. Budizmde ise daha çok meditasyon, mantralar, dualar ve Budist öğretilerini anlama ve uygulama üzerine odaklanan pratikler önemlidir. Birisinde kutlamalar ve hayata odaklanmak varken, diğeri ruhani bir serüvenin ciddiyetini taşır.
Şintoizm, çıktığı bölge olarak çoğunlukla Japon toplumunun geleneksel ve kültürel yapısının bir parçasıdır. Aile ve toplumsal bağlar, mevsimlerle birlikte gelen festivaller Japon kültürünün izlerini rahatlıkla gösteriyor. Budizm ise, kişisel kurtuluşa ve aydınlanmaya odaklandığı için toplumsal yapıya daha az odaklanır ve bireysel ruhsal gelişime odaklanır.
Şintoizm ve Budizm, Japon toplumunda uzun bir geçmişe ve derin bir etkiye sahiptir. Günümüzde, Japonya’da her iki din de bir arada varlığını sürdürmekte ve birçok insan hem Şinto hem de Budist geleneklerini takip etmektedir.