Japonya’daki dövme kültürü
Dövme yaptırmak ya da mürekkeplenmek binlerce yıldır sürmektedir ancak son otuz yılda dünya çapında modadaki yerinde görülen artış oldukça dikkat çekicidir. Fakat bunun ne kadarı tamamen Batı olayıdır? Gangsterlerin dışındaki Japonlar mürekkeplenmeyi sevmiyorlar mı? Ya da yabancı “mürekkepli” ziyaretçiler Japonya’dan ne bekleyebilirler? Cevaplar seni şaşırtabilir!
Dövme Yasağı
Japonya’da “dövmesi” olan yabancı ziyaretçiler için, kabul edilmesi gereken tek bir faktör var: kaplıca banyolarına (onsen), hamamlara (sento), yüzme havuzlarına ya da normalde eğlenebileceğiniz diğer tesislere çıplak ya da çıplağa yakın bir şekilde giremezsiniz. Buna izin verilmiyor. İyi haber şu ki, Japon hükümeti 2020 Olimpiyat oyunundan önce yasakları kaldırmayı düşünüyor çünkü Japonya zaten yabancı turistlerin rekor sayılarını yaşıyor ve birçoğu bir çeşit dövme taşıyor olabilir. Ayrıca, NHK’ye göre, Japonya Turizm Ajansı, kaplıca operatörlerinden dövme politikalarıyla ilgili geleceğe yönelik düşüncelerini açıklamalarını istedi.
Japonya neden anti-dövme anlayışına sahip?
Japonya’nın dövme fobisinin tarihi temeline kısaca değineceğim, ancak ortak algılar, vücuttaki mürekkebin suçluluk veya düşük ahlakın göstergesi olduğunu ve sıklıkla kirli veya korkutucu olarak tanımlandığını gösteriyor. Bu, izole edilen kesim veya azınlık algısı değil, yaygın bir düşüncedir. Daha 2012 yılında, Osaka Belediye Başkanı Tōru Hashimoto, şirketlerin dövmeli çalışanlarını görevden almalarını istedi. Ve de kamu ve kurumsal olarak fazlaca destek aldı.
Irezumi’nin Kökeni
Irezumi (kelimenin tam anlamıyla “mürekkep eklemek” anlamına gelir) muhtemelen, bunun somut bir kanıtı olmasa da, Japonya’daki Paleolitik dönemlere kadar uzanır. Bununla birlikte MS 300’lerde de çeşitli Çinli gezginlerin de muhtemelen dini amaçlar veya durum sembolleri olarak Japonya’daki dövme denemelerini çeşitli şekilde yorumladığı durumlar bulunmaktadır. MS 600’leri takip eden modern zamana kadar dövmecilik kötü bir şöhret kazandı. Bu süre içinde dövmeler suçlular için bir çeşit cezalandırmaydı, en çok da gaddar kişilerin alınlarına Çince karakterle “köpek” yazılırdı.
Edo Irezumi Rönansı
Japonya’da vücut sanatının bir miktar geliştiği Edo döneminde ahşap blok baskısından esinlenilmişti. Popüler Çin romanı olan Suikoden’deki vücudu ejderhalar ve diğer mitsel yaratıklarla süslenmiş olan epik karakterli ahşap blok baskılar, bunlara benzeyen ayrıntılı dövmelere talep oluşmasına liderlik etti. Derinin altında mavimsi bir yeşil renge dönen Nara siyahının yanı sıra dövme yaparken ahşap baskı bloklarının kesilmesinde ve oyulmasında kullanılan araçların birçoğu da kullanılmıştır. Bu dövmeleri kimlerin yaptırdığından tam olarak emin olunmasa da bazıları düşük sınıf insanların, bazılarıysa mücevher gibi, ziynet eşyalarıyla gösteriş yapan hukuken engeli olan varlıklı tüccarların yaptırdığını düşünürler.
Modern Düşünceler
Meiji döneminin başlangıcından itibaren Japonya, Batı’nın üstünde iyi bir izlenim bırakmak için dövmeyi yasa dışı kabul etti ve Irezumi suç ve benzeri şeyleri çağrıştırdığı için adı kötüye çıkartıldı. Ancak çoğu yabancı olmak üzere bir çok kişi bu dövme sanatıyla ilgilenmeye devam etti ve dövme sanatçıları bu işi gizlice yapmaya devam ettiler. Japonya’nın organize suç aileleri olan Yakuza ile dövme arasındaki ilişki, sanatın itici gücüne katkıda bulundu ve halkın bu konudaki tutumlarını sertleştirdi. Yine de, dövmelerin batı modasındaki yerini gören Japon gençleri arasında bu duruma karşı olan katı tutum giderek değişiyor.
Japonya’da Mürekkeplenmek
Japonya’da dövme yaptırmak o kadar da kolay değildir. Çok az “görünür” dövme dükkanı vardır ve var olanlar ABD askeri üslerine yakın konumda bulunuyorlar. Pek çok Japon dövme sanatçısı referans esasına göre çalışmakta, ünleri kulaktan kulağa yayılmaktadır. Diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça pahalıdırlar. Yine de pürist dövmecilere göre Japonya’da dövme yaptırmak, saygın Japon dövme sanatçılarının gösterdiği efora değiyor.
Çoğu modern dövme, iğne tabancası ile yapılsa da antik Irezumi sanatı pek az uzman tarafından devam ettiriliyor. Batı dövmecilik tarzından daha çok formaliteyi kapsaması ve geleneksel ahşap saplı iğnenin kullanılması dışında, ikisi de acı verici ve zaman alıcıdır. Batı tarzındaki dövme sanatçıları müşteri ne isterse onu yapar ama Irezumi sanatçıları onlarla aynı fikirde olmayan müşterileri bile reddedebilecek kadar söz sahibidir. Geleneksel vücut dövmesini tamamlamak için yapılan haftalık ziyaretler yıllarca sürebilir ve binlerce dolara mal olur.
Sonuç olarak;
Ne yazık ki, dövme yasaklamalarını tamamen sona erdirmek muhtemelen politik eylem gerektirecek. Tıpkı yirmi yıl ya da daha öncesinde bazı barların “Sadece Japonlar” tabelasını kaldırmaya zorlandırıldıkları gibi. Bunun açıkça anayasal bir durum olduğu düşünülmektedir. Elbette ki, çoktan bir dövmeye sahip olanlar, özellikle yabancılar bu köklü tutumun değişmesinde bir rol oynayabilirler.
2013 yılında uluslararası medyadaki sansasyon haber olan New Zelanda’da Maori asıllı, geleneksel yüz dövmelerine sahip bir kadının Hokkaido kaplıcasına alınmadığını hatırlatırım. Japonların sağlığa yararlı şeylerle ve kültürel önemleriyle turistlerin dikkatini çekmesine rağmen, vücudunda dövmeye sahip ziyaretçileri dışlaması bana mantıksız geliyor. Ancak Japonlar çabuk öğrenirler. Bu yüzden umuyorum ki eski tutumlar önümüzdeki senelerde sona erer. Sırtıma ejderha dövmesi yaptırmak içi hala yeterli zaman var!
İngilizceden çevrilmiştir.
Etiket:dövme, japon dövme kültürü, japon dövmesi, Japon Kültür, japonya, yakuza