Japonya’da yaşlı çiftler
Japonya’da yaşlı çiftler, farklı hayallerini hayata geçirmek için evlilikten mezun oluyor. Evlilikleri kağıt üzerinde devam ediyor ama evli biri gibi yaşamaya son veriyorlar.
Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisine sahip olan Asya’nın ada ülkesi Japonya, aynı zamanda birçok garipliğe ev sahipliği yapıyor. 126 milyon nüfuslu ülkede aşırı kiloluları çalıştırmak yasak mesela. Metrolarında kadınlara özel vagonlar var. Müşterilerini prenses gibi hissettiren kafeleri çok ünlü. Yakuza mafyalarından ayrılıp yeni hayat kurmak isteyenlerin suçlarla dolu geçmişlerinden kurtulmaları için yeni parmaklar yaptırdıkları dükkanları atlamamak gerekiyor. Ya da yüzyıllık aile şirketlerini devam ettirmek isteyen ancak varisleri olmadığı için yetişkinleri evlat edinen binlerce zengin bulunuyor. Garipliklerinin yanı sıra uzun yaşamları, teknolojiye düşkünlükleri ve saygılı tavırlarıyla da ünlü olan Japonlar arasında şimdilerde yeni bir moda daha başladı: Sotsukon. Yani evlilikten mezuniyet. Binlerce Japon, eşleriyle geçirdikleri bütün mutlu günlerine rağmen evlilik hayatlarına belirli bir süre sonra son veriyor. Ancak bu ayrılık boşanma anlamına gelmiyor. Evlilikleri kağıt üzerinde sürüyor. Sadece evli biri gibi yaşamaya son veriyorlar. Üstelik birbirlerini sevmeye ve karşılıklı saygı göstermeye devam ediyorlar.
YAŞAM TARZIMIZ FARKLI
Evlilikten mezun olmak, eşlerin yaşlılık dönemleri için sakladıkları planlarını hayata geçirmelerine fırsat veriyor. Herkesin ayrı hayalleri olduğunu savunanlar bu yolu seçiyor. Ülkelerinde ortalama yaşam süresinin 85 olması işlerini kolaylaştırıyor. Yani sağlıklı bir yaşlılık dönemine erişebildikleri ve çocuklarının da kendi ayakları üzerinde durmaya başlamaları sayesinde eşlerinden ayrı yaşamaya başlıyorlar. 63 yaşındaki Yoshihide Ito ile 66 yaşındaki eşi Yuriko Nishi, evlilikten mezuniyeti seçen çiftlerden sadece biri. 36 yıllık evliliklerinde 3 çocuk büyüten çift, farklı hayalleri doğrultusunda boşanmadan ayrılma kararı verdi. Ito, kırsalda çiftçilik yaparken, eşi Tokyo’da kalıp modayla ilgilenmeyi tercih etti. Nishi, “Birbirimizi hala çok seviyoruz. Hem böyle birbirimizi çok özlüyoruz. Sadece farklı yaşam tarzları yüzünden yaşam alanlarımızı ayırdık. Düzenli olarak buluşup hasret gideriyoruz” diyor. Boşanmadan hayatlarını ayrı geçiren çiftler ayrıca, bu sayede sağlık sorunları kötüye gittiğinde eşlerinin hemen rahatlıkla yardıma koştuğunu savunuyor. Boşanmanın Japon geleneğinde kötü algılanması da evlilikten mezuniyetin bir diğer avantajı olarak gösteriliyor.
BUZ ÇÖLÜNDE PİKNİK KEYFİ
Tatil trendlerine sürekli yenileri ekleniyor. Savaş bölgelerine gidenler, Aden Körfezi’nde korsanların peşine düşenler, Amazon’un derinliklerinde yerlilerle sabahlayanlar hatta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hayatının geçtiği yerleri görmek için Saint Petersburg’a gidenler. Maceraperestlerin son zamanlarda yeni adresi ise Güney Kutbu oluyor. Eksi 70’leri bulan hava sıcaklığında sadece 12 gece kalınabiliyor. Özel buz evlerinde konaklama bedeli biraz pahalı. Buzların üzerinde piknik yapmak isteyenler gecelik 9 bin 800 sterlini (yaklaşık 39 bin TL) gözden çıkarıyor.
TUVALETTE KAHVE Mİ İÇİLİR?
Ünlü dizilerden yola çıkarak açılan kafelerin sayısı hızla artıyor. En popülerleri Bristol’daki Sherlock Holmes, Brooklyn’deki Doctor Who ve İstanbul’daki Breaking Bad kafeleri diyebiliriz. Dizideki figürlerle donatılan mekanlara ilgi yoğun oluyor. Diğer taraftan hayvan kafelerin de müşterisi çok oluyor. Sadece kedi veya köpeklerin girdiği kafelerin dışında Japonya’da müşterilerine kirpileri sevme imkanı veren bir işletme var. Rusya’nın başkenti Moskova’daki Crazy Toilet Cafe ise müşterilerini klozetlerin üzerinde oturtuyor. Yiyecek ve içecekler de tuvaletlerde kullanılan malzemelerin benzerlerinin içinde servis ediliyor.
KALDIRIMLARDA TRAFİK IŞIKLARI
Teknolojik aletler hayatımızı kuşatmaya devam ederken, şehirlerimiz de artık yeni nesil cihazlara göre şekilleniyor. Çin ve ABD’nin birçok kentlerinde gözlerini akıllı telefonlarından ayıramayanlar için özel yaya yolları yapılıyor. Almanya’nın Augsburg kentinin ardından Avustralya’nın Sidney kentinde de sürekli telefonlarına bakanlar için artık kaldırımlara da trafik ışıkları yerleştirildi. Ayrıca Fransa ve Almanya’nın ardından İsviçre’de de terör ve doğal afetlerde halkı bilgilendirmek için cep telefonu uygulaması geliştiriliyor. Diğer taraftan Norveç’in ardından Hollanda da benzinli ve dizel araç satışını 2025 yılından itibaren yasaklama kararı aldı. İki ülkede de sadece bisiklet ve elektrikli araçlar satılabilecek.
YAŞASIN YARDIMSEVERLER
Sosyal medyanın belki de en iyi tarafların birisi dünyanın bir ucundaki hayırseverleri anında milyonlara ulaştırması diyebiliriz. Trafiğin ortasında durup bir yaşlıyı yolun karşısına geçiren bir anda kahraman olabiliyor. Dolayısıyla yeni bir hayırseverlik akımı başladı diyebiliriz. İşte onlardan birisi de Endonezyalı Rıdvan Suriri. 43 yaşındaki Suriri, ülkesindeki ücra köylere atıyla birlikte kitaplar taşıyor. Yeni Zelanda’nın Auckland kentinde ise bir grup işadamı evsizlerin uyuması için 400 yataklı bir gemi satın aldı. İnternette büyük ilgi gören gemi, geceleri limana yanaşarak evsizleri alıyor.
Etiket:farklı hayat, japon hayatı, Japon Kültür, japon yaşlılar, japonya, yaşlı japon